TUP BEBEK HAKKINDA TUM MERAK ETTIKLERINIZ


TÜP BEBEK HAKKINDA TÜM MERAK ETTİKLERİNİZ


TÜP BEBEK HAKKINDA TÜM MERAK ETTİKLERİNİZ

Annenin yumurtalığında her ay üreyen tek bir yumurtanın yerine ona birtakım ilaçlar vererek bir sürü yumurta üretilir.
Tabiatta normal olarak çatlayıp yumurtalığı terk eden yumurta yerine yine anneye bir yumurtlatıcı ( yumurta çatlatıcı ) ilaç verilir.
Bu ilaçtan sonra yumurtaların çatlayıp ta karın boşluğuna veya yumurtalık kanalına gidip kaybolmasına engel olmak için 35 saat sonra  ( ki yumurta yaklaşık 38 saatten sonra yumurtlayıp kaybolmaktadır ) ameliyathanede hafif bir anestezi altında vajinal yoldan ultrason eşliğindeki bir iğneyle yumurtalığa girilir.
Yumurta etrafındaki su dolu keseciğiyle birlikte ( folikül ) emilir.
Emilen sıvı embriyoluğa verilir o da mikroskop altında bu sıvının içinde yumurtanın kendisini arar ve bulur. 
Bu şekilde bütün yumurtalar toplandıktan sonra anneye rahim zarını biraz kalınlaştırıcı ve gebeliği hazırlayıcı ilaç veya iğnelere başlanır.
Yumurta toplandıktan 1- 2 saat sonra daha önce alınmış ve seçilmiş spermlerle bir araya getirilerek spermin bu yumurtayı döllemesi beklenir ( Buna, IVF tüp bebek diyoruz).
Ne var ki IVF yönteminde spermin yumurtayı döllenmesi beklenir ve bazen bu hiçbir şekilde gerçekleşmez.
Örneğin sperm çok zayıftır, dölleme yeteneğinden uzaktır, şekil bozukluğu vardır vs.
Dolayısıyla 1995 yılında mikroenjeksiyon denilen bir yöntem ortaya çıkmıştır.
Bu yöntemde tek bir sperm alınıp bir iğne yardımı ile yumurtanın zarı delinerek aynen doğada olduğu gibi spermi yumurtanın çekirdeğinin yanına bırakıyoruz ve bir yerde döllenmeyi zorla yapıyoruz.
Artık günümüzde en çok kullanılan yöntem budur ve bizde Jinemed'de sadece mikroenjeksiyon yapıyoruz.
Mikroenjeksiyonlu gebelik şansı tüp bebekten genelde daha yüksektir. Bu şekilde yumurtanın içine sperm sokulduktan sonra bu yumurtalar insan vücuduna benzer ortam içeren inkübator denilen cihazlarda ( kuluçka makinesi de denilebilir! ) bekletilir.
24 saat sonra bu döllenen yumurtanın ikiye bölündüğü 2 gün sonra dörde bölündüğü 3 gün sonra ise sekize bölündüğü izlenir.
Üçüncü günde sekize bölünmüş embriyolardan 2 veya 3 tanesi seçilerek ince bir tüp yardımı ile annenin rahmine yerleştirilir.
Yani tabiatta yumurtalık kanalında olan dölleme işlemi aynen dışarıda gerçekleştirilir ve yumurtalık kanalının rahme doğru ilerlettiği ilk döllenmiş yumurta (zigot) dışarı da üretilerek rahme direk bizim tarafımızdan yerleştirilir.
Rahim içine yerleştirilen her embriyo tutunamaz dolayısı ile tüp bebekte her kadın her denemede gebe kalamaz.
Bu tabiatın insanlara verdiği bir kısıtlamadır ve bir yerde insan neslinin gebe kalma yeteneğinin hayvanlardan daha az olması bundandır.

Sonraki Kayıt Önceki Kayıt Ana Sayfa